Son dönemde kalıcı yaz saati ile ilgili birkaç güçlü çalışma ortaya çıktığını söyleyen Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, 2022 yılında 16 Avrupa ülkesini içine alan ve 59 milyon ölüm verisinin incelendiği çalışmaya göre yaz saati uygulamasına geçilmekle birlikte genel olarak ölümlerin yüzde 3-4 civarında azaldığını belirtti.
Türkiye’de 2016 yılında başlayan kalıcı yaz saati uygulamasına bu yılda devam edilecek. Yapılan araştırmalarda kalıcı yaz saatinin ölümleri azalttığı ortaya çıktı. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, Türkiye’de 2016 yılında başlayan kalıcı yaz saati uygulamasının pek çok avantajı olduğunu belirtti.
Yaz saati uygulamasının ekonomiye sağladığı katkıları ve insan sağlığına etkileri olmak üzere 2 boyutu olduğunu aktaran Prof. Dr. Öztürk, bu ikisinin birlikte ve ayrı kulvarlarda incelenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yaz saati uygulamasının ekonomiye sağladığı katkılara ilişkin açıklamada bulunan Prof. Dr. Öztürk, “Ekonomiye sağladığı katkıyı şöyle söyleyebiliriz. Yaz saati uygulaması ile birlikte saatlerin 1 saat ileri alınması gündüz aydınlığından yararlanarak insanların daha uzun süre dışarıda kalmaları ve kapalı ortamda elektriği daha az kullanmaları ile ilişkili bir konu. Bunun değişik çalışmalarda yüzde 1 ila yüzde 4’lere kadar değişen tasarruf sağladığı söylenmektedir” dedi.
“Özellikle son dönemde birkaç güçlü çalışma çıktı”
Yaz saati uygulamasının insan sağlığına olan etkilerine değinen Prof. Dr. Öztürk, “İnsan sağlığı üzerine olan etkilerinde de konu tartışmalı. Özellikle son dönemde birkaç güçlü çalışma çıktı. Bunlardan birisi 2022 yılında 16 Avrupa ülkesini içine alan ve 59 milyon ölüm verisinin incelendiği bir çalışma. Bu çalışmada yaz saati uygulamasına geçilmekle birlikte genel olarak ölümlerin yüzde 3-4 civarında azaldığını, kış saati uygulamasına geçildiğinde ise yaklaşık yüzde 1 buçuk civarında tekrar artış gösterdiğini söylüyor. Burada benim değerlendirmem şöyle oldu. Herhangi bir saat uygulamasının kullanılmasından ziyade bu geçiş dönemlerinde meydana gelen değişikliğin insan sağlığına olan olumsuz etkileri gibi görünüyor. Değişikliklerin kendisi bizzat olumsuz etkilere yol açabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Yaz saati uygulamasına geçildiğinde saatlerin 1 saat ileriye alınmasının insanların 24 saat değil de 23 saatlik bir gün yaşamaları anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, tam tersi kış saati uygulamasına geçildiğinde günün 1 saat uzatılarak 25 saate çıkartıldığını söyledi.
“Yılda iki kez yaşadığımız bu değişimin ortadan kaldırılmasını avantajlı olarak görüyorum”
Bu değişikliğin nelere sebep olduğunun iyi araştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Öztürk, “Bu konuda motorlu taşıt kazalarını arttırdığı ya da azalttığı ya da kalp krizi riskinin değiştiğine dair çalışmalar var. Ülkemizde de 1923’ten beri hatta bazı kaynaklarda 1916 olduğu söylenir. Yani Almanya’nın Avrupa’da ilk kullanması ile birlikte Türkiye’de de başlamış. Fakat 2016 yılında yapılan ve resmi gazetede yayınlanan bir düzenleme ile biz sabit yaz saati uygulamasına geçmiş olduk. Bu bir yerde değişikliği ortadan kaldırdı. Yılda iki kez yaşadığımız bu değişimin ortadan kaldırılmasını avantajlı olarak görüyorum” şeklinde açıklamada bulundu.
Kaynak: IHA