Rüstem PEHLİVANLAR/ Melih KAYACI/HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) – Türkiye’de uzun süredir gündemdeki yerini koruyan deprem konusu, yerini yavaş yavaş kentsel dönüşüm tartışmalarına bırakıyor. Yerel seçim hazırlığındaki Türkiye’de bazı illerde belediye başkan adayları seçim sürecini deprem hazırlıkları ve kentsel dönüşüm projelerine yönelik olarak yürütüyor. Peki deprem kuşağında yer alan şehirlerden olan Bursa’nın deprem riski ve kentsel dönüşüm açısından durumu ne? Yapılan kentsel dönüşüm projeleri planlı ve doğru mu? Kentsel dönüşümde nelere dikkat edilmeli?
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Herkes Duysun’a yaptığı değerlendirmede kentsel dönüşüm projelerinin doğru planlanmadığına işaret ederek fay hatları, sıvılaşma alanları ve heyelan bölgeleri gibi jeoteknik özelliklerin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Söz konusu faktörler göz önünde bulundurulmadan yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarının yeni riskler yaratabileceğine dikkat çeken Er, İstanbul ve Balıkesir gibi şehirlerin mikro bölgelendirme çalışmalarını tamamladığını ancak Bursa’da bu çalışmaların henüz bitirilmediğini belirtti.
“BURSA’DA YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI DOĞRU DEĞİL”
Bursa’da kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar yapıldığına fakat bu çalışmaların arge ve proje bakımından doğru olmadığına dikkat çeken TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, “Kentsel dönüşüm yapabilmek için önce fay hatlarını, sıvılaşma alanlarını, heyelan bölgelerini net bir şekilde 1/1000’lik imar planlarına işleyebilecek şekilde biliyor olmanız lazım. Bunları bilmeden bir kentsel dönüşüme kalkarsanız yeni binaları, yeni yapılaşmayı fay hattının üzerine kondurursunuz. Böylelikle de ilk düğme yanlış iliklenmiş olur. Bunların olmaması için mikro bölgelendirme çalışması yapılmaması lazım. Fay hatlarının işaretlenmesi lazım. İstanbul bu konuyla ilgili mikro bölgelendirme çalışmalarını bitirmiş durumda, Balıkesir bitirmiş durumda fakat Bursa’da bu çalışma bitmiş değil.” ifadelerini kullandı.
“BURSA’DA FAYLARIN ÜZERİNDE YERLEŞİMLER VAR”
İstanbul’da aktif yerleşim yerlerinden geçen fay hatları olmadığını kaydeden Başkan Er, “Bursa İstanbul gibi değil. Bursa’da özellikle orta kol ve güney kol, yerleşim yerlerinin altından geçiyor. İznik’ten başlayan İznik fayı, Gemlik fayı, Gençeli fayı ve Mudanya’nın yanından devam eden fay hatları var. Bunlar yerleşim yerlerinden geçen fay hatları. Bunların bir defa 1/1000’lik uygulama planı olarak işaretlenmesi lazım. Bunları işaretlemezsek burada yapılacak olan resmi ve özel kurumları, kişilere ait binaları fay hatlarının üzerine koyarsınız. Bakanlığın tanıdığı fay hatlarını maalesef çoğu belediye tanımıyor. Bu bölgeleri tanıyıp ‘yapılaşmaya yasak bölge’ ilan etmedikleri için bu fay hatları üzerine hala yapı yapılmaya devam ediliyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılırken öncelikle jeoteknik özellikleri belirleyen çalışmaları bitirmiş olmamız lazım fakat maalesef Bursa’da bunlar bitmiş değil.” şeklinde konuştu.
“FAY ÜZERİNDEKİ YAPILARA ÖNCELİK TANINMALI”
Bursa’daki yerleşim yerlerinin altından geçen fay hatlarına dikkat çeken Başkan Er, bu fay hatlarının net bir şekilde işaretlenmesi ve kentsel dönüşüm planlamalarında dikkate alınması gerektiğini ifade ederek, “Fay hatlarının üzerindeki yapılaşmalara, heyelan bölgelerine ve 2000 yılı öncesi yapılara öncelik tanımamız lazım. Bütün bunlara öncelik tanıyarak kentsel dönüşümü buna göre planlamak lazım. Şimdi biz haritalara baktığımızda bakanlığın yayınladığı haritada şehrimizden geçen fay hattını biliyoruz ama 1/1000 ölçeğinde değil bunların üzerine çalışılması lazım.” dedi.
“BU FAY HATTI 7.3 ŞİDDETİNDE DEPREM ÜRETEBİLİR”
Başkan Er, yeni yayınlanan bir çalışmayla büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip aktif bir fay hattı tespit edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“2 yıl önce başlayan ve yeni biten bir çalışmamız var, yeni yayınlandı. 1855 depremini oluşturan aktif fay hattının, 95 kilometre uzunluğunda Kayapa’dan başlayıp Yenişehir’e devam eden ve 7.3 şiddetinde deprem üretme potansiyelinde olan bir fay hattımız var. Bu çalışma da hala uygulama planlarında gözükmüyor ve maalesef bu fay hatlarının üzerinde yapılaşma devam ediyor. Bunun için fay hatlarını bileceğiz, heyelan bölgelerini bileceğiz, sıvılaşma alanlarını bileceğiz. Tsunami riski varsa buna göre tedbirlerimizi alacağız. Bursa’nın birinci işi planlamadaki eksikler. Planlamayı, Bursa’da doğal afetleri masaya yatırıp ona göre yapmamız lazım. Bir eksiğimiz daha var, o da denetleme. Zemin ile ilgili fay hatlarıyla ilgili denetlemeyi yapı denetim firmaları yapıyor diye gözüküyor ama onlar bu sorumluluğun içinde değil çünkü görevleri değil. Sadece beton ve demir kontrolünden ibaret. Bunu ya belediyeler yapmalı ya da zemin denetleme kuruluşları kurulmalı ki bina zemin ilişkileri sağlanmış olsun.”
Bu bağlamda hem belediyeye hem vatandaşa hem yerel idarelere hem de devlete büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Engin Er, “Eyvah dememek için kısa, orta ve uzun vadeli planlarla Bursa’yı daha güvenli hale getirebiliriz.” dedi.
Kaynak: IGF Haber Ajansı