Nöbetçi Eczaneler
BURSA (İGFA) – İsrail’in, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hizbullah’ın liderlerinden Fuad Şükrü’yü hedef almasının hemen ardından Hamas Lideri İsmail Haniye’yi İran’ın başkenti Tahran’da bir suikast ile şehit etmesi, Orta Doğu’da zaten yüksek olan tansiyonu daha da artırdı. İsrail’in Gazze’de devam eden savaşı bölgeye yaymak istediği bir gerçeği, dünya kamuoyu tarafından bir kez daha anlaşıldı. Lübnan’a düzenlenen saldırı ve Haniye’nin hedef alınması bu durumu ispatlar nitelikte. Peki saldırının İran’da gerçekleşmesi ne anlam ifade ediyor? İran’ın suikast ile bağlantısı veya zaafı var mı? Bundan sonraki süreçte neler olacak?
Filistinli Aktivist ve Yazar Muin Naim, İsrail’in gerçekleştirdiği Hamas Lideri İsmail Haniye suikasti ile ilgili merak edilenleri Herkes Duysun için değerlendirdi.
“SUİKASTI DOĞRUDAN İRAN’A BAĞLAMAK DOĞRU OLMAZ”
Suikastin içerisinde İran’ın dahli olduğunu iddia etmenin ya da suikasti İran’a bağlamanın hatalı olacağını ifade eden Muin Naim, “Belki İran kaynaklı bir güvenlik zaafiyeti yaşanmış olabilir ancak unutmamak gerekir ki İran’ın kendi siyasi ve askeri liderleri de bu tarz saldırılarla İsrail tarafından hedef alındı. Kısa bir süre önce Lübnan’da Hizbullah’ın liderlerinden Fuad Şükrü’nün, İsrail tarafından öldürülmesinin hemen ardından Haniye suikasti gerçekleşti. ABD dahil tüm Batı’nın imkanlarının seferber edilerek bu suikastın gerçekleştirildiğini düşünüyorum.” dedi.
“HAMAS BU SALDIRIDAN GÜÇLENEREK ÇIKACAKTIR”
Bu suikastın Hamas’ı nasıl etkileyeceğine dair de yorum yapan Muin Naim, “Hamas kurulduğundan bu yana yüzlerce komutanını ve siyasi liderlerini şehit vermiştir. Hamas, şehit verdikçe güçleniyor. Şehit edilen isimlerin ardından gelenler bu yoldan vazgeçmek yerine bu davaya daha sıkı bir şekilde sarılıyorlar. Hamas, bu kaybı kaldırabilecek kadar güçlü durumdadır.” diye konuştu.
3 AĞUSTOS’TA BÜTÜN DÜNYA MEYDANLARA İNMELİ
İsmail Haniye’nin vefatından önce 3 Ağustos’ta tüm dünyayı Filistin için sokaklara davet etmesinin hemen ardından bu suikastın gerçekleşmiş olmasının zamanlama açısından önemine değinen Muin Naim, “Bugün bu davanın en büyük savunucularından Haniye’nin davası için kanını ve canını vermesi, bu davayı daha da güçlü kılıyor. Filistin davasına sadık olan herkes 3 Ağustos çağrısının kitlesel bir hareket olmasına vesile olacaktır. Umarım yapılan bu çağrı tüm dünyada İsrail’e karşı büyük bir tepkinin başlangıcı olur.” ifadelerini kullandı.
HANİYE’NİN YERİNE KİM GELECEK?
Hamas liderinin suikast sonucu İsrail tarafından şehit edilmesinin ardından yerine geçecek potansiyel adaylar üzerine de değerlendirmelerde bulunan, “Hamas çok iyi organize olmuş bir örgüt ve harekettir. Seçimler yoluyla hem liderini hem de lider yardımcılarını seçiyor. Bu yardımcılardan birisi göreve gelecektir. Hamas kendi içerisinde kabul ettiği tüzüğe göre hareket ederek yeni liderini seçecektir.” dedi.