Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hyundai, hidrojen teknolojilerinde kararlı

30 yıla yaklaşan Ar-Ge birikimiyle hidrojen teknolojisinin öncüsü olmaya devam eden Hyundai, HTWO markasıyla sıfır emisyonlu mobilitenin ötesine geçerek hidrojen ekosisteminde bütünsel çözümler sunuyor.

30 yıla yaklaşan Ar-Ge

Hyundai, hidrojen teknolojilerinde kararlı
Hyundai, hidrojen teknolojilerinde kararlı

İSTANBUL (İGFA) – Yaklaşık 30 yıl önce hidrojen yakıt hücreli araçlar üzerine yaptığı ilk yatırımlarla yola çıkan Hyundai, bugün geldiği noktada hem binek hem ticari araçlarda hidrojenli mobilitenin standartlarını belirleyen bir küresel lider konumunda.

Markanın bu alandaki öncü rolü, 2013 yılında dünyanın ilk seri üretim yakıt hücreli binek aracı olan ix35 Fuel Cell’in lansmanıyla geniş kitlelerce tanındı. 594 km menzile sahip olan bu model, Hyundai’nin hidrojen teknolojilerine yönelik uzun soluklu Ar-Ge yatırımlarının ilk somut meyvesi olarak tarihe geçti. Bu başarıyı 2018’de tanıtılan NEXO izledi. Daha uzun menzili (666 km), gelişmiş sürücü destek sistemleri ve akıllı park teknolojileriyle dikkat çeken NEXO, bugün hâlâ dünyanın en çok satan hidrojen yakıt hücreli binek aracı olma unvanını taşıyor.

2025 yılında tanıtılan tamamen yeni NEXO ise Hyundai’nin hidrojen mobilitesindeki iddiasını bir üst seviyeye taşıyor. Yeniden tasarlanan iç mekânı, beş dakikada tamamlanan yakıt ikmaliyle 700 km üzeri hedef menzili, geliştirilmiş aerodinamik yapısı ve ilk kez sunulan çekme kapasitesiyle hem fonksiyonellik hem sıfır emisyonlu performans açısından bir dönüm noktasını temsil ediyor.

Hyundai’nin hidrojen yolculuğu yalnızca binek otomobillerle sınırlı değil. 2022 yılında tanıtılan ve yüksek performanslı hidrojen konsept otomobili olarak tasarlanan N Vision 74, markanın mühendislik sınırlarını nasıl zorladığını gösteriyor. Retro-fütüristik tasarımıyla 1974 Hyundai Pony Coupe’ye saygı duruşunda bulunan bu model, hidrojen yakıt hücreleri ile yüksek güçlü batarya sistemini bir araya getirerek, geleceğin spor otomobillerinin de sürdürülebilir olabileceğini kanıtlıyor.