Türkiye’de, kadınlara 1930 yılında, önce belediye seçimlerine katılma, ardından köy muhtarlığına seçilme ve ihtiyar meclislerine üye olma hakkı tanındı. Ardından 5 Aralık 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkının da tanınmasıyla Türkiye, kadınlara seçme seçilme hakkı konusunda Avrupa’ya öncü ve örnek oldu. Aradan geçen bir asıra yakın zamandan sonra, 31 Mart Yerel Seçimleri’ne bir ay kala, KA.DER, kadınların ilan edilen adaylar arasında neredeyse hiç yer almadığı gerçeğinin endişe verici olduğunu vurguluyor ve acil bir ihtiyacı gösteriyor.
Rakamlarla Eşit Temsil İhtiyacı
KA.DER kampanyada rakamlarla politik temsildeki cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne seriyor: 1930 yılından bu yana, sadece 150 kadın belediye başkanı olurken 32.000 erkek belediye başkanı oldu. Mevcut durumda, bin 393 belediye başkanından sadece 23’ü kadın. Mevcut durumda, 50 bin 285 muhtardan bin 34’ü kadın. Cumhuriyet tarihinin “en yüksek” sayısına ulaşan mecliste, 600 milletvekilinden 119’unun kadın.
Kadın Adayları Destekleme Derneği kampanya metninde “Biz, kadınlar olarak sadece sayı veya yüzde değiliz; yıllardır bu paradigmadan kurtulmak için mücadele ediyoruz. Bu imkansız değil; birlikte bu hegemonyayı kırabiliriz…. Kadınların siyasette eşit temsilini sağlama sorumluluğu sadece KA.DER, diğer sivil toplum kuruluşları ve kadınlara ait değildir; aktif olarak politik arenada yer alan bütün partilerin kolektif görevidir. Gerçek demokrasi, eşit temsil sağlandığında mümkün olabilir, bu da adil bir yönetim için yol açabilir” diyor. Türk siyasi hayatının kodlarının daha kapsayıcı ve temsilci bir demokrasiyi yansıtacak şekilde evrim geçirmesi gerektiğini anlatıyor ve değişim çağrısında bulunuyor. Herkesi kampanyayı imzalayarak bu amaç için katkıda bulunmaya davet ediyor.
Kaynak: IGF Haber Ajansı