İSTANBUL (İGFA) – Ülkemizde de her yıl 12 bin kadına; rahim, yumurtalık, rahim ağzı, tüp, vajina ve vulva kanserlerinden oluşan jinekolojik kanser tanısı konuyor.
Rahim ağzı kanseri, taramasının yaygınlaşması ve son yirmi yılda rahim ağzı kanseri aşısının kullanılması sayesinde dünyada giderek daha az oranda görülüyor. Bunun aksine rahim, yumurtalık ve tüp kanserleri ise obezitenin artması ve doğum oranlarının azalması nedeniyle gün geçtikçe daha fazla kadını tehdit ediyor.
Türkiye’de de yaygın görülen jinekolojik kanserlerde ölüm oranları yüksek olsa da aslında erken tanı ve tedavi hayat kurtardığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Engin Çelik, jinekolojik kanserlerin önlenmesinde veya erken tespit edilmesinde düzenli olarak yapılan jinekolojik muayenelerin ve tarama programlarının büyük bir öneme sahip olduğuna işaret etti.
Bu kapsamda her kadının herhangi bir şikayeti olmasa bile 21 yaşından itibaren düzenli olarak muayenesini yaptırmaya özen gösterdiğini ifade eden Doç. Dr. Çelik, düzensiz adet kanaması, menopoz sonrasında kanama, cinsel ilişki sırasında ağrı gibi yakınmalarda da mutlaka hekime başvurması gerektiği, önemsenmeyen belirtilerin kanserin önemli bir sinyali olabileceğini kaydetti.
Öte yandan Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Engin Çelik, 20 Eylül Dünya Jinekolojik Kanserler Farkındalık Günü kapsamında jinekolojik kanserlerin yüzde 95 gibi büyük bir oranını kapsayan 3 jinekolojik kanseri anlatarak önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
RAHİM AĞZI KANSERİ
Rahim ağzı kanseri dünyada üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen kanser türünü oluşturuyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 2 bin 200 kadında rahim ağzı kanseri teşhis ediliyor. HPV enfeksiyonu rahim ağzı kanserinin temel nedenini oluşturuyor. Human Papilloma Virüsü’nün yüzde 90’ı vücuda bulaştıktan sonra iki yıl içerisinde bağışıklık sistemi tarafından yok ediliyor.
Belirtileri; Ara adet kanaması, menopoz döneminde kanama, vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrı veya acı rahim ağzı kanserinin habercisi olabiliyor.
Tarama programı: Rahim ağzı kanseri taraması, 21 yaşından itibaren, jinekolojik muayene sırasında yapılan PAP smear (rahim ağzı sürüntüsü) testiyle gerçekleştiriliyor. HPV taramasının da ülkemizde 30 yaşından sonra yapılması öneriliyor. Rahim ağzı kanseri taramasında ana hedef rahim ağzı kanserine dönüşebilecek kanser öncülü lezyonların tespit edilmesi. Böylece küçük müdahaleler ile bu lezyonların kansere dönüşmesi önlenebiliyor. Ayrıca rahim ağzı kanseri aşısı ile yüzde 90’lara varan etkinliği sayesinde kanser engellenebiliyor. En uygun dönem 11-12 yaşları olsa da aşı 9-46 yaş arasında da yapılabiliyor.
Nasıl tedavi ediliyor? Hastanın yaşı, çocuk isteği ve hastalığın evresine göre tedavi planı değişebiliyor. Genç yaşta olan ve hastalığı erken evrede tespit edilen kadınlarda rahim ile yumurtalıklar korunarak ameliyat yapılabiliyor. Çocuk sahibi olmak istemeyen hastalarda radikal cerrahiler uygulanabiliyor. İleri evre kanserlerde ise ana tedavi kemoradyoterapi tedavisi oluyor.
RAHİM KANSERİ
Rahim kanseri ülkemizde kadınlarda en sık görülen dördüncü kanser türü. Her yıl yaklaşık 6 bin 600 kadında rahim kanseri teşhis ediliyor. Üstelik obezitenin artması, doğum oranlarının azalması ve insan ömrünün uzaması nedeniyle görülme sıklığı giderek artıyor. Rahim kanserinin büyük çoğunluğu endometrium olarak adlandırılan rahim içi zarından kaynaklanırken; Lynch Sendromu, doğum yapmamak, obezite, polikistik over sendromu, diyabet ve ileri yaş diğer risk faktörlerini oluşturuyor. H
Belirtileri; genellikle menopoz sonrasında kanama, düzensiz adet kanaması ve vajinal akıntı şikayetleriyle kendini gösterdiği için yumurtalık kanserinden farklı olarak erken evrede teşhis edilebiliyor. Özellikle menopoz döneminde oluşan kanama kendiliğinden dursa bile mutlaka doktora başvurulması gerekiyor.
Tarama programı: Ailesel rahim kanseri olan hastalar dışında, rahim kanseri taraması yapılmıyor. Tarama jinekolojik muayene, ultrason ve rahim içi biyopsisinin alınması şeklinde oluyor.
Nasıl tedavi ediliyor? Rahim kanseri ameliyatları laparoskopik (kapalı) olarak gerçekleştiriliyor.
YUMURTALIK KANSERİ
Yumurtalık kanseri, ülkemizde kadınlarda görülen kanserler arasında altıncı sırada ve jinekolojik kanser nedeniyle oluşan ölümlerin başında yer alıyor. Bunun nedeni ise yumurtalık kanserinin diğer jinekolojik kanserlerden farklı olarak vücuda daha hızlı yayılması ve hastalığa bağlı şikayetlerin ileri evreye kadar belli belirsiz olması. Rutin jinekolojik muayeneyle erken evrede teşhis edilmesi durumunda hastalığı yenebilme şansı çok daha yüksek oluyor. Kısırlık, obezite, sigara kullanımı ve çikolata kisti hastalığı (endometriozis) risk faktörleri olurken; doğum kontrol hapı kullanımı, hamilelik, emzirme ve tüplerin bağlanması riski azaltan etkenleri oluşturuyor. Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık dörtte biri başta BRCA mutasyonu olmak üzere genetik hastalıklar nedeniyle gelişiyor
Belirtileri; genellikle karın şişliği, erken doyma, karın ağrısı, sık idrara çıkma ve adet düzensizliği gibi şikayetler gelişiyor.
Tarama programı: Yumurtalık kanseri taraması jinekolojik muayene, ultrasonografi ve Ca125 kan tahlili ile yapılmaya çalışılıyor.
Nasıl tedavi ediliyor? Yumurtalık kanseri çoğunlukla ileri evrede tespit edilebildiği için ameliyata ek olarak genellikle kemoterapi tedavisi de uygulanıyor. Hastanın sağlık durumuna ve hastalığın yaygınlığına bağlı olarak ameliyat öncesi kemoterapi verilerek tedavi düzenlenebiliyor.