Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Dr. Öğr. Üyesi Güler Göl Özcan, çocukların yaşayacağı karne stresine karşı ebeveynlere uyarıda bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi Güler Göl Özcan, karne stresi karşısında ebeveynlerin vereceği tepkilerin çocukların sağlıklı gelişimini etkilediğini belirtti. Ebeveynleri yapacakları konusunda uyaran Özcan, “Karne notlarının düşük gelmesi durumunda, bunun sebeplerine odaklanmak ve ortak bir çözüm bulmak gerekir. Bu durumda çocuklar cezalandırılmamalıdır. Ebeveynlerin öğretmenler ile sürekli iletişim halinde olması önemlidir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve disleksi olarak da bilinen özgül öğrenme güçlüğü özellikle ilkokul döneminde ders başarısızlığının en önemli sebepleri arasındadır. Böyle bir durum hakkında öğretmen ya da ebeveyn tarafından şüphelenilen çocuklar mutlaka bir ‘Çocuk ve Ergen Psikiyatristi’ tarafından değerlendirilmeli ve altta yatan psikiyatrik bozukluklar tespit edilmelidir. Eğer altta yatan psikiyatrik bir bozukluk yoksa başarısızlığın diğer nedenlerine yönelmek gerekir’’ ifadelerini kullandı.
“Karne ister iyi olsun ister kötü olsun çocuğun çalışması ve çabası takdir edilmelidir”
Sözlerine devam eden Uzm. Dr. Öğr. Üyesi Özcan, ‘’Ebeveynlerin sadece karne notuna ve akademik performansa odaklanması da çocuklarda kaygı, stres, umutsuzluk gibi tepkilere yol açabilmektedir. Bir diğer önerimiz; karne ister iyi olsun ister kötü olsun çocuğun çalışması ve çabası takdir edilmelidir. İyi karne tabi ki ödüllendirilebilir ancak abartılmamalı ve maddi değeri yüksek bir ödülden ziyade manevi değeri vurgulanarak seçilmelidir. Yarıyıl tatili, düşük notları telafi etmek için sürekli ders çalışarak ya da sürekli tablet veya bilgisayar başında geçirilmemelidir. Çocuklar özellikle tatilin ilk birkaç günü dinlenerek geçirmeli, daha sonra verilen ödevleri bir program dâhilinde yapılabilir. Bu kısa süreli tatilde, aile içi etkileşimi artırmaya yönelik etkinliklere mutlaka yer verilmelidir. Hayatın hızlı temposuna ara verip ailelerin çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmesi için de bir fırsat olarak kabul edilebilir. Ailece kültürel geziler planlanabilir, çocuklar için fiziksel aktivite içeren sportif faaliyetler araştırılabilir, evde hep birlikte kitap okunabilir. Arkadaşlarıyla ortak etkinlikler düzenlemek için de fırsat olabilir. Sonuç olarak; yarıyıl tatili, karne başarısından bağımsız olarak her çocuk için dinlenerek, eğlenerek ve ailesiyle verimli bir şekilde vakit geçirerek değerlendirilmesi gereken bir moladır. Kısa süreli de olsa tatilde yapılacakları önceden planlamak yarıyıl tatilinin daha verimli geçmesine yardımcı olur. Tüm çocuk ve gençlere, mutlu ve keyifli tatiller dilerim’’ dedi.
Kaynak: IHA