İSTANBUL (İGFA) – Müşteri deneyimi yönetimi alanında yabancı dil bilen çalışan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Çalışanlara sunduğu imkanlar nedeniyle ve gelecekte de popülerliğini koruyacağı düşünülen bu alanda iş arayan çalışanlardan yabancı dil bilenler ise avantajlı hale geliyor. Müşteri deneyimi yönetimi ve bilgi teknolojileri alanlarında hizmet veren iş süreçleri dış kaynak firması Tempo BPO’nun Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Özkale, sektörde son aylarda Felemekçe bilen çalışan arayışındaki yükselişe dikkat çekiyor. İki dil bilen çalışan adayların her zaman daha avantajlı olduğunu belirten Özkale, Çince, Arapça ve Rusça gibi dillerdeki talebin ise giderek arttığını söylüyor.
Tempo BPO’nun Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özkale, Felemenkçe’nin sektörde en çok aranan dillerden biri haline geldiğini belirtti.
Şirketlerin müşteri memnuniyetini artırmak ve rekabet avantajı elde etmek için Felemenkçe hizmetlere yatırım yaptığını ifade eden Özkale, “Yapay zekâ ve dil teknolojilerindeki gelişmeler de bu süreci hızlandırdı. Şirketler, Felemenkçe konuşan müşterilere daha iyi hizmet sunarak rekabet avantajı elde ediyor ve müşteri sadakatini artırıyor. Felemenkçe diline olan talebin artmaya devam edeceği öngörülüyor” dedi.
İKİ DİL BİLEN ÇALIŞANLAR AVANTAJLI
İki dil bilen çalışanların hem kendilerine hem de şirkete karşı pozitif etkilerinin olduğunu belirten Özkale, “Birden fazla dil konuşan çalışanlar daha fazla müşteri tabanına daha verimli hizmet verirken maliyet azalışı sağlıyor. Bu çalışanlar farklı kültür ve dil gruplarına ait olan çalışma arkadaşlarıyla daha iyi iletişim kuruyor bu da takım çalışmasını geliştirip iş verimliliğini arttırıyor. Çalışan penceresinden baktığınızda ise kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanmalarını sağlıyor. Sadece müşteri hizmetleri alanında değil pazarlama ve satış kanalında da oldukça avantajlı hale geliyorlar. Ayrıca iki dil bilmenin gelir düzeyine pozitif bir katkısı oluyor. Türkçe dışında bir yabancı dil bilen ile iki yabancı dil bilen arasında ise yüzde 32.4 gelir farkı var” diye konuştu.
Bu arada gelecekte ön plana çıkacağı öngörülen dillerin hangileri olabileceğiyle ilgili de konuşan Özkale, “Yükselen ekonomilere sahip ülkelerin dillerine olan talep de artıyor. Örneğin, Çince, Arapça ve Rusça gibi dillerdeki talep giderek yükseliyor. Çünkü bu dillerin konuşulduğu ülkelerin ekonomik etkisi büyüyor. Bununla birlikte, teknolojinin gelişmesi ve yapay zekâ tabanlı dil çeviri sistemlerinin kullanımıyla birlikte, daha az yaygın dillerdeki talep de artabilir. Bu sistemler, çağrı merkezi işletmelerine farklı dillerdeki müşterilere hizmet etme esnekliği sağlayabilir.” dedi.